Bangalore

Bangalore

Chennai’den Banglore’a yaptigimiz yolculuk oldukca enteresan ve keyifli gecti. Tren ile Chennai’den Banglore’a 9 saatlik bir yolculuk yaptik. Tren yolculugumuz gece seyahatiydi ilk bi kac saat uyuyamadik muhabbet ettik atistirmalik birseyler yedik telefonlarimizla oyun oynadik sonra uyuduk.

En sonunda Banglore’a vardik, esimin ailesi sofor tutmus tanidigi vasitasiyla. Gireesh adinda biriydi soforumuz. Ilk defa bir hintlinin adini duyar duymaz telafuzunu dogru yapip aklimda tutmustum ;) Gireesh bizi kalacagimiz klube birakti, biraz dinlendik kahvalti ettik. Daha sonra ismi ‘Lal Bagh Botanic Garden’ olan botanik bahceye gittik. Bu parkin basinda kiralayabileceginiz golf arabasi tarzinda acik 6 kisilik arabaya bindik. Cok guzel buyuk temiz bir parkti, cesit cesit cicekler agaclar gorebileceginiz bir yer. Kucuk capta ciceklerden yapilmis eyfel kulesi ve cesitli sekillerde cicekler vardi. 

Maymunlar oturmus dallarin uzerinde papaya yiyor. Birbirleriyle oyun oynuyorlar. Insanlardan cok kopeklerden korkuyorlardi. 

Sofor bize park hakkinda anlatirken ha bire enteresan bir sey gordukce arabayi durdurup asagi inip fotograf cekildik. park cok buyuk o yuzden araba kiralamak en guzeli. Fiyatini hatirlamiyorum ama Kisi basi odeme yapip baska ziyaretcilerle arabayi paylasiyorsunuz ya da kalabaliksaniz en guzeli komple araci kiralamak cunku arac istediginiz yerde istediginiz kadar duruyor.

Lal bagh gardens ta gezdikten sonra baska bir parka dogru yola koyulduk. Bu Parkin adi brindavan gardens idi. oraya vardigimizda aksam olmak uzereydi, su baraji varmis parkin yaninda hint botlarina binip baraji turladik. O sirada basimiza feci birsey geldi. Babam yeni aldigi cep telefonunu gomleginin cebine koymus, tam bottan inerken telefon cuk suya dusmesin mi. Botla kaldirim arasindan suya bakakaldik. Ne telefonu gorebiliyoruz ne birsey hava da kararmaya basladi. Sok olduk oyle dona kaldik. Insanlarda etrafimizda toplanmis herkes odaklanmis ayni yere bakiyor. Gitsek telefon yeni birakilmaz, kalsak nasi alicaz sasirdik. Sonra imdadimiza halktan biri yetisti. Aklimizdan da gecti biz arkamizi dondugumuz anda bu adamlar bu telefonu alir. Neyse aralarindan orta yasli bir adam sagolsun bagirmaya basladi bu adamlara, (bana sonradan ceviriyorlar tabi) “neden bakiyorsunuz oyle alsaniza telefonu yardimci olsaniza para mi istiyorsunuz verirler size ne duruyorsunuz telefon suyun icinde bozulacak iyice” diye bagiriyordu. Sonra bot suren adam (bu adam ayni zamanda gozunu telefonun dustugu yerden ayirmamisti) gomlegini cikardi atladi suya, telefonu cikardi verdi. Esimin annesi para vermis adama meger adam bize birsey demiyor bir de ustune biz verdik :) neyse telefon kurtuldu ya cok sukur. Hemen telefonu kapatip, sim karti cikardik oylece telefonu kurumasi icin beklemeye aldik. Sonra bahceyi gezmeye devam ettik. Guzel degisik ciceklerin oldugu bir yerdi. Hava kararmasina yakin bir baktik insanlar bir yerde toplanmis oturuyorlar meger festival gibi birsey varmis. Su dansi gosterisi varmis, Dubai’de ki gibi muhtesem olmasa da kalabaligin gaziyla cikardiklari sesler ve Bollywood muzikleri esliginde ve farkli renkli lazerlerle dans eden kucuk su gosterisini izledik, etrafta aksam vaktinde aydinlatilan parkta fotograflarimizi cekildik.

Park faslini bitirdikten sonra yakinda bir alisveris merkezi varmis oraya gidelim dedik. Banglore metropolitan bir sehir ve gercekten temiz ve duzenli bir yer. Insanlarin giyim tarzindan ve cevresinden etkilendim. Fakirlik Banglore’da da vardir elbet ama bu sehirde bir tane bile dilenci ya da yerde yatan birini gormedim. Neyse alisveris merkezine geldik iceri girdik kocaman cok guzel duvarlarinda resimler, kubbeli ve tavanlari gok yuzu gibi boyanmis bulutlar, sofistike resimlerin cizili oldugu bir yer. Tam cikardim fotograf makinemi resimleri cekicem guvenlik gorevlisi demesin mi fotograf cekimi yasak. Sacma geldi ama el mecbur oyle dolandik sadece iceride. Dedik alisveris yapalim mi bi bakalim dukkanlara derken fiyatlar feci ucuk. Meger sosyetenin takildigi tarzda bir yermis. Fotograflarin cekiminden guvenlik gorevlisinin haberi yok asil resimleri cekemedik :)

Sonra aksam oldu ve kulube geri donduk. Aksam yemegi icin klubun yemek salonuna gittik. Fiyatlari cok uygundu ve yemekler cok lezzetliydi. Oyle cok baharatli yani aci da degildi.

Ertesi gun saint philomena church adinda bir kliseye gittik. Ihtisamli guzel bir kliseydi. Meryem anayi hint kiyafetleriyle gormek enteresandi :) Daha sonra sehirde biraz turladik alisveris yaptik ve Mysore a dogru yola koyulduk.